15 Haziran 2017 Perşembe

İYİLİKLE DOKUNDUN AMWAY...


Dün Amway firmasının Ankara ofisinde sevgili Gülsen'in daveti ile Ankaralı bloggerlar olarak Amway ile bakımlı günler etkinliğine gittik. Amway yeni serisi olan G&H ailecek kullanabileceğiniz vücut ürünlerinin tanıtımı yapıldı. Ürünlerin detayları anlatıldı. bende sizlere bunlardan kısaca bahsedeceğim. Serinin en dikkat çekici özelliği 3 yaşından büyük çocukların rahatlıkla bu ürünleri kullanabilecek olmaları. Diğer önemli özelliği besleyici ve hassas ciltlere uygun olması. Ürün ambalajlarının geri dönüşümlü rüzgar enerjisi ile hazırlanmış ve doğada kendini kendini yok etme özelliğine sahip olması. Özellikle sabunların kokusuna bayıldım.







Benim asıl ilgimi çeken toplantı sonrası ikramlarda yan yana sohbet imkanı bulduğum sevgili Didem ve Şeyma hanım'la sohbetlerimde edinmiş olduğum Amway'in insanlığa sosyal yönden kattığı yararlarından bahsetmek istiyorum.

1950 yılında iki arkadaşın birlikte kurmuş oldukları amerikan way 'amerikan yöntemi' sözcüklerinin kısaltılarak Amway ismini alması ile maceraları başlamış bulundu.

Şimdi biraz düşünmenizi istiyorum; dünyanın bir ucunda varlığını dahi bilmediğiniz iki arkadaş kendileri için bir marka yaratıyor. aradan yıllar geçiyor ve Türkiye'nin bir ucunda bir kasaba veya şehirde Fatma Hanım'ın hayatına giriveriyor. aslında insanlık için bir marka yarattıklarının bilmem farkına da mıydılar. Fatma hanım belki yaşadığı şehirden hiç dışarı çıkmadı. Belki ilkokulu zar zor bitirdi. hayat koşullarının ağırlaştığı ülkemizde Fatma Hanım'ın da evine destek olması gerekiyordu. ancak gerek yetiştirilme tarzı gerekse çevresel etkenler Fatma Hanım'ın elini ayağını bağlıyordu. Tüm gün çalışacak bir iş bulsa evin ve çocukların ihtiyaçlarını kim görecekti. Hayalleri TV dizilerinde seyretmiş olduğu hayatlarla sınırlı idi. Genelde dizilerde ki herkes çok zengin ve lüks bir hayat yaşamaktadır. oysa hayatın gerçekleri o kadar da pembe değil.

Büyük sermayeli global firmaların eğer ki sosyal projelerde yer alabiliyorsa benim nazarımda gerçekten büyüktür. şöyle diyordu şirket bilgilerinde; içinde yaşadığımız gezeni önemsiyoruz. toplumu önemsiyoruz, insanı önemsiyoruz. Sadece ticaretle insanlar sosyalleşmesi mümkün olmaz, Oluşturmuş olduğunuz bütünü, duygusal açıdan da beslemeniz gerekmektedir. Bir şeye ait olma hissi insana kendisinin çok kuvvetli olduğunu düşündürür. Böylece marka soğuk bir endüstriyel ürün olmaktan çıkıp insanlaşmaya başlar. bir zaman sonra sizde varoluşu tamamlanır.  İşte biraz önceki anlattığım örnekte Fatma hanım bir yerden başlayarak sosyalleşti. önce diğer kadınlarla iletişime geçti. sonra markanın profesyonel ekibi ile. iletişim tekniklerinden tutunda satış pazarlama tekniklerine kadar birçok noktada farkında veya farkında olmadan eğitim aldı. Lugatına daha önce hiç bilmediği terimler girdi. Bilgi sahibi ve fikir sahibi oldu. Fatma hanım bakış acısı genişlemeye başladı. Bu eşi ve ailesi ile tutumunu da değiştirdi. çünkü üretmeye başlamıştı. emek üretiyordu. devletin başaramadığını iki arkadaşın hayali başarıyordu. bir döngü başlamıştı. üretim emeğe, emek insana geri dönüyordu.

Bir ürünü kullanırken hiç düşündünüz mü ? kaç insan elinden geçerek size kadar geliyor. yaratmış olduğumuz bu düzenekte sosyal yardım projeleri kapsamında sizinde rolünüz olduğunu biliyor musunuz. Bir yerlerde okumuştum. Nasa'da çay servisi yapan birine sormuşlar. sen Nasa'da ne iş yaparsın oda uzaya mekik gönderiyoruz. demiş. İşte sizde satın almış veya satmış olduğunuz bu ürünlerle Ünicef'le çalışmalar yapan, Anadolu'nun birçok noktasına anaokulu yapan, Geri dönüşümlü ürünler yaparak karbon salınımını azaltan, en önemlisi Kadınlar ve çocuklar için yapılan desteklerle  Amway markası adına çok güzel işlere imza atıyorsunuz. Tanımadığınız bilmediğiniz birçok insana iyilikle dokunuyorsunuz.





2 yorum: