Kendimi denek gibi hissediyorum. bugün dördüncü günümüz. ben bir karışıklık yapıp, salata günüyle, ananas ve yulaf gününü karıştırdım. dün salata maceramız vardı. sabah kahvaltımda domates, biber ve maydanoz yedim. arada çay ve kahve tükettim.
Öğlen kendime ton balıklı bir salata yaptım. onuda yedim. akşama doğru açıktım bir salatalık daha yedim.
Akşam ki menümde ıspanak (Allah annem'den razı olsun. haşlayıp derin dondurucuya koymuştu.) üzerine limon suyu varsa evde yarım portakal suyu. Lor peyniri diyordu ama evde kalmamıştı. normal peynir ufaladım. birde üzerine susam serptim. Tanrım açlıktan mıdır nedir. bu menü bana çok güzel geldi. yedikten sonra bir bardak su içtim. karnım şişti.
Bütün gün koşuşturmadan spor yapamadım. Misafirim vardı akşam. ona yemek hazırladım. bir kaşık bile yemedim. sadece yatarken 9 lu çayımı içmeyi unuttum.
Sabah yine bütün kaslarım ağrıyordu. biraz peklik sorunum oluştu. sanırım bugün ananas ve yulaf bu sorunu çözecek. 15 dakika jimnastik yapabildim. tartıya çıktığımda 500 gr daha gitmişti. hadi hayırlısı dedim. 3 günde 3,5 hiç fena bir rakam değil. Şeyda Coşkun'un diyetleri insanı gariptir acıktır mıyor. sanırım denge burada. bu yüzden de gözünüzün önünden yemekler geçmiyor.
Büyüklerin dediği gibi kavanoz kapağını açmazsanız. Sinir olduğunuz birini düşüp tekrar deneyin derler, o zaman bir kuvvet gelir ki insana. kavanoz kapağı pıt diye açılıverir. işte umudunuzu yitirdiğiniz yerde kavanoz kapağı olun. ve sizi sinirlendiren insanları düşünün ve yolunuzdan vazgeçmeyin. İllaki olacak. fizik kanunu bu. yıllarca yükü sırtımızda taşıyoruz. Çoğu zaman derinden inciniyoruz. sabır, istikrar ve emek bunlar bir arada olmalı. yarın da yorumlarımıza devam edelim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder