Gelelim dün ki maceralarımıza sabah yürüyüş yapamadım. ananas ve yulaf günümdü. sabah öglen ve akşam devam ettim. İş dönüşü ananas ve yulafımı yiyip doğru parka gittim.
Kas ağrılarımdan ilk başlarda biraz yavaş yürüdüm. sonra parkta spor yapan, vucut kaslarından da bunu sürekli yaptığı belli olan bir beyle karşılaştım. ben bir tur atana kadar adam yanımdan 3 defa koşarak geçiyordu.
Sonunda dayanamadı ve bana "böyle kaplumbağa gibi yürüyüş yapılmaz" dedi. "Ayaklarınızı açın öne doğru koşar gibi yürüyün hızlı yürüyün "dedi. bir gaza geldim. inat ettim. adam parktan gitmeden gitmeyecektim. tam 6700 adım atmışım. Ter içinde kaldım. eve geldiğimde pestilim çıkmıştı.
akşam yine dokuzlu çayımı içtim. saat on gibi bi uyursun sabah 6,30 da gözlerimi açtım.
Tartıya çıktığımda 500 gr daha gitmişti.Toplamda 4 olmuştu. keyfim yerindeydi. bu gazla spora devam.
Bu arada gece bağırsaklarım harekete geçti. Bütün vücudum temizlendi. detoks dedikleri bu olsa gerek. sabah yine yürüyüşe gittim. eve gelip bugün ki günüm olan kırmızı et günümde ki malzemelerimi hazırladım. oh be bugün et günüydü. eti özlemiştim. sefer tastıma yiyeceklerimi koyup doğru işe gittim. Yarın diyetimizin son günü. bakalım toplamda ne kadar gidecek... devam devam devam...
15 Mayıs 2015 Cuma
14 Mayıs 2015 Perşembe
Zayıflıyoruz 4. gün
Kendimi denek gibi hissediyorum. bugün dördüncü günümüz. ben bir karışıklık yapıp, salata günüyle, ananas ve yulaf gününü karıştırdım. dün salata maceramız vardı. sabah kahvaltımda domates, biber ve maydanoz yedim. arada çay ve kahve tükettim.
Öğlen kendime ton balıklı bir salata yaptım. onuda yedim. akşama doğru açıktım bir salatalık daha yedim.
Akşam ki menümde ıspanak (Allah annem'den razı olsun. haşlayıp derin dondurucuya koymuştu.) üzerine limon suyu varsa evde yarım portakal suyu. Lor peyniri diyordu ama evde kalmamıştı. normal peynir ufaladım. birde üzerine susam serptim. Tanrım açlıktan mıdır nedir. bu menü bana çok güzel geldi. yedikten sonra bir bardak su içtim. karnım şişti.
Bütün gün koşuşturmadan spor yapamadım. Misafirim vardı akşam. ona yemek hazırladım. bir kaşık bile yemedim. sadece yatarken 9 lu çayımı içmeyi unuttum.
Sabah yine bütün kaslarım ağrıyordu. biraz peklik sorunum oluştu. sanırım bugün ananas ve yulaf bu sorunu çözecek. 15 dakika jimnastik yapabildim. tartıya çıktığımda 500 gr daha gitmişti. hadi hayırlısı dedim. 3 günde 3,5 hiç fena bir rakam değil. Şeyda Coşkun'un diyetleri insanı gariptir acıktır mıyor. sanırım denge burada. bu yüzden de gözünüzün önünden yemekler geçmiyor.
Büyüklerin dediği gibi kavanoz kapağını açmazsanız. Sinir olduğunuz birini düşüp tekrar deneyin derler, o zaman bir kuvvet gelir ki insana. kavanoz kapağı pıt diye açılıverir. işte umudunuzu yitirdiğiniz yerde kavanoz kapağı olun. ve sizi sinirlendiren insanları düşünün ve yolunuzdan vazgeçmeyin. İllaki olacak. fizik kanunu bu. yıllarca yükü sırtımızda taşıyoruz. Çoğu zaman derinden inciniyoruz. sabır, istikrar ve emek bunlar bir arada olmalı. yarın da yorumlarımıza devam edelim...
Öğlen kendime ton balıklı bir salata yaptım. onuda yedim. akşama doğru açıktım bir salatalık daha yedim.
Akşam ki menümde ıspanak (Allah annem'den razı olsun. haşlayıp derin dondurucuya koymuştu.) üzerine limon suyu varsa evde yarım portakal suyu. Lor peyniri diyordu ama evde kalmamıştı. normal peynir ufaladım. birde üzerine susam serptim. Tanrım açlıktan mıdır nedir. bu menü bana çok güzel geldi. yedikten sonra bir bardak su içtim. karnım şişti.
Bütün gün koşuşturmadan spor yapamadım. Misafirim vardı akşam. ona yemek hazırladım. bir kaşık bile yemedim. sadece yatarken 9 lu çayımı içmeyi unuttum.
Sabah yine bütün kaslarım ağrıyordu. biraz peklik sorunum oluştu. sanırım bugün ananas ve yulaf bu sorunu çözecek. 15 dakika jimnastik yapabildim. tartıya çıktığımda 500 gr daha gitmişti. hadi hayırlısı dedim. 3 günde 3,5 hiç fena bir rakam değil. Şeyda Coşkun'un diyetleri insanı gariptir acıktır mıyor. sanırım denge burada. bu yüzden de gözünüzün önünden yemekler geçmiyor.
Büyüklerin dediği gibi kavanoz kapağını açmazsanız. Sinir olduğunuz birini düşüp tekrar deneyin derler, o zaman bir kuvvet gelir ki insana. kavanoz kapağı pıt diye açılıverir. işte umudunuzu yitirdiğiniz yerde kavanoz kapağı olun. ve sizi sinirlendiren insanları düşünün ve yolunuzdan vazgeçmeyin. İllaki olacak. fizik kanunu bu. yıllarca yükü sırtımızda taşıyoruz. Çoğu zaman derinden inciniyoruz. sabır, istikrar ve emek bunlar bir arada olmalı. yarın da yorumlarımıza devam edelim...
13 Mayıs 2015 Çarşamba
Zayıflıyoruz. 3 gün.
Dün size sabah sporumu anlatmış ve orada kalmıştım. spordan sonra eve geldim. önce ılık bir duş arkasından 4 adet mantarın saplarını çıkartıp, içine pınar labne peynirinden yerleştirip. 200 derecelik fırına verdim. diğer tarafta teflon tavaya 500 gram tavuğun göğüs etini dizdim. ve tencerede çevirerek pişirdim. üzerine çörek otu serpiştirdim. ikisi de hazır olunca çalıştığım için sefer tasımı önce sabah kahvaltısı niyetine yiyeceğim mantarları, sonra öğlen ve akşam yemeğinde yiyeceğim tavuklarımı koydum. Öğlen yemeğinden sonra arada yemek için 5 kaşık yoğurt üzerine de yulaf kepeği serpiştirdim.
İş yerine gelince kahvaltımı yaptım. mantarları lor peynirli hiç denememiştim. çok lezzetliydiler. daha önce kahvaltıda hiç mantar yememiştim. çok keyifliydi. saat 11 gibi 9 lu çayımı içtim. saat 13:00 yemeğimi yedim. saat 17:00 yoğurdumu yedim. akşam 19:00 da evdeydim. kalan tavuğumu yedikten sonra. doğru yürüyüşe Eryaman Göksu Park ta can arkadaşım Türkan Kaplan ile yürüyüş yaptık. bayağı büyük bir alan. sonrasında bir kafeye oturduk. diğer arkadaşlarımızda bize eşlik ettiler. orada sadece cay ve bir tane Türk kahvesi içtim. saat 22:00 gibi eve geldim. tekrar bitki çayımı hazırlayıp içtim. saat 24 gibi uyudum. sabahı heyecanla bekliyordum. Bütün kaslarım sızlıyordu. tartıya çıktığımda 1 kilonun daha gittiğini gördüm. harikaydı. toplamda 3 kilo olmuştu.
Sabah yürüyüş yapmak yerine 15 dakika evimin merdivenlerinden çıktım. 15 dakikalık merdiven çıkmak yarım saat yürüyüşle aynı kaloriyi yaktırıyor. Daha sonra sizlere bu konuyla ilgilide bilgiler vereceğim. bugünde salata günü yarında onu yazacağım...
İş yerine gelince kahvaltımı yaptım. mantarları lor peynirli hiç denememiştim. çok lezzetliydiler. daha önce kahvaltıda hiç mantar yememiştim. çok keyifliydi. saat 11 gibi 9 lu çayımı içtim. saat 13:00 yemeğimi yedim. saat 17:00 yoğurdumu yedim. akşam 19:00 da evdeydim. kalan tavuğumu yedikten sonra. doğru yürüyüşe Eryaman Göksu Park ta can arkadaşım Türkan Kaplan ile yürüyüş yaptık. bayağı büyük bir alan. sonrasında bir kafeye oturduk. diğer arkadaşlarımızda bize eşlik ettiler. orada sadece cay ve bir tane Türk kahvesi içtim. saat 22:00 gibi eve geldim. tekrar bitki çayımı hazırlayıp içtim. saat 24 gibi uyudum. sabahı heyecanla bekliyordum. Bütün kaslarım sızlıyordu. tartıya çıktığımda 1 kilonun daha gittiğini gördüm. harikaydı. toplamda 3 kilo olmuştu.
Sabah yürüyüş yapmak yerine 15 dakika evimin merdivenlerinden çıktım. 15 dakikalık merdiven çıkmak yarım saat yürüyüşle aynı kaloriyi yaktırıyor. Daha sonra sizlere bu konuyla ilgilide bilgiler vereceğim. bugünde salata günü yarında onu yazacağım...
12 Mayıs 2015 Salı
Zayıflıyoruz. 2. gün.
Hanımlar, sizinle diyetimin ilk günü ve yaptıklarımı paylaşmak istiyorum. sonucu duyunca şok olacaksınız. bende öyle oldum.
Biliyorsunuz ilk günümüz sadece süt ve muzdan oluşuyordu. akşam altıya kadar işyerinde düzenli olarak iki üc saatte bir muz bir bardak sütle akşam ettim. sonra geriye 1 muz ve 1 bardak sütüm kaldı. onları da aldım eve götürdüm. Büyük bir gross markete gittim. diyet listemde bulunan ton balık, salata, zerdeçal, zençefil, Doğadanın 9 lu çayı, ananas, eti'nin lifalif yulafı, greyfurt, mantar, hindi füme yeşillikler aldım geldim yaklaşık yarım saat böyle geçti. sonra poşetleri olduğu gibi mutfak tezgahına bırakıp, eşortmanlarımı giyip doğru bizim evin yakınında bulunan parka gittim. yaklaşık 45 dakika tempolu bir şekilde yürüdüm. eve döndüğümde ter içinde kalmıştım. üzerimi değiştirip, aldıklarımı dolaba yerleştirdim. sonra kalan muzumla birlikte sütümü içtim.
Bacaklarım fena yorulmuşlar. koltuğa oturunca fark ettim. biraz tv seyrettim. biraz ortalığı toparladım. ilerleyen saatlerde 9 lu çayımı içtim. çok iyi geldi. biraz daha televizyon derken saati gece 12.30 yaptım. sonrasında uyuya kalmışım. bu arada çok ta su içtim. normalde suyu çok içen biri değilim. ama yediklerimden midir nedir suya doyamadım dün.
Sabah 6,30 a kurulu olan saatim ötmeye başladı. Allah'ım nasıl zorlanıyorum. Kaldıramıyorum kendimi. saati susturup geri yattım. ama bir ses bana yakışıyor mu bu sana dedi. daha dün sabah olsa da yürüsem diyordun. Gözlerim kendiliğinden açıldı. elimi yüzümü yıkayıp doğru tartıya koştum. İnanamadım. tekrar baktım. tam 1,8 kaybetmiştim. harikaydı. bir günde neredeyse 2 kilo vermiştim. tekrar eşortmanlarımı giyip parkıma gidip yürüyüş yaptım. yarın da kaldığımız yerden devam edelim. Herşey güzel olacak....
Biliyorsunuz ilk günümüz sadece süt ve muzdan oluşuyordu. akşam altıya kadar işyerinde düzenli olarak iki üc saatte bir muz bir bardak sütle akşam ettim. sonra geriye 1 muz ve 1 bardak sütüm kaldı. onları da aldım eve götürdüm. Büyük bir gross markete gittim. diyet listemde bulunan ton balık, salata, zerdeçal, zençefil, Doğadanın 9 lu çayı, ananas, eti'nin lifalif yulafı, greyfurt, mantar, hindi füme yeşillikler aldım geldim yaklaşık yarım saat böyle geçti. sonra poşetleri olduğu gibi mutfak tezgahına bırakıp, eşortmanlarımı giyip doğru bizim evin yakınında bulunan parka gittim. yaklaşık 45 dakika tempolu bir şekilde yürüdüm. eve döndüğümde ter içinde kalmıştım. üzerimi değiştirip, aldıklarımı dolaba yerleştirdim. sonra kalan muzumla birlikte sütümü içtim.
Bacaklarım fena yorulmuşlar. koltuğa oturunca fark ettim. biraz tv seyrettim. biraz ortalığı toparladım. ilerleyen saatlerde 9 lu çayımı içtim. çok iyi geldi. biraz daha televizyon derken saati gece 12.30 yaptım. sonrasında uyuya kalmışım. bu arada çok ta su içtim. normalde suyu çok içen biri değilim. ama yediklerimden midir nedir suya doyamadım dün.
Sabah 6,30 a kurulu olan saatim ötmeye başladı. Allah'ım nasıl zorlanıyorum. Kaldıramıyorum kendimi. saati susturup geri yattım. ama bir ses bana yakışıyor mu bu sana dedi. daha dün sabah olsa da yürüsem diyordun. Gözlerim kendiliğinden açıldı. elimi yüzümü yıkayıp doğru tartıya koştum. İnanamadım. tekrar baktım. tam 1,8 kaybetmiştim. harikaydı. bir günde neredeyse 2 kilo vermiştim. tekrar eşortmanlarımı giyip parkıma gidip yürüyüş yaptım. yarın da kaldığımız yerden devam edelim. Herşey güzel olacak....
11 Mayıs 2015 Pazartesi
Haydi kızlar, zayıflayalım birlikte...1.gün
Yaşam koçu Şeyda Çoşkun'u duymayan kalmamıştır. bende televizyonda görüyordum. Yerinde duramayan bir kadın. Birçok kişiyi azmiyle zayıflatmış, göz ucuyla basından takip ediyordum. Ta ki bu cumartesi yeğenimle Panora alışveriş merkezine gidip orada pantolon düğmemin sonunda iflas etmesiyle koca merkezde kala kalıncaya kadar. Aman tanrım bana ne olmuş.
Kör olasıca kilolar sinsi sinsi gelip göbüşüme oturmuş. kafam dank etti. bulunduğum bedenden çıkmak üzereyim. vücudum alarma geçmiş. öleceğim stresten. derken kızkardeşim funda uluyuz'un instagramdan Şeyda Çoşkun'nun diyet listelerini yayınladığını söyleyene kadar. hemen harekete geçtim. 6 günlük bir programımız var. bugün ilk günü muz ve sütle günü geçireceğim. şuana kadar bir sıkıntı yok. Dün bütün gün bağda bahçede geçti. biraz yorgunum. o yüzden sabah uyanamadım. ama Akşam yürüyüş var. bir saat yürüyeceğim. ben size 6 günlük maceramı yazacağım. bakalım ne kadar kilo vereceğiz. söylenene göre 4-8 arası kilo verilebiliyormuş. bu neredeyse bir beden demek. bende eski bedenime geri dönebileceğim. bu iş burda bitmez haberiniz ola. daha 3-4 aylık bir sürecimiz var. öyle 6 günle bitmeyecek. sadece başlangıcımız bu diyet olacak. Hayata geç kalmayalım.....
8 Mayıs 2015 Cuma
Üzülmek;Yarının sıkıntısından bir şey eksiltmez.Sadece bugünün gücünü tüketir... (A.J.Cronin)
Eğer sorunlarınız var ise, bunlara kaygılanmak doğaldır. kendinize acımak ise; sizin dışınızda gelişen ve değişen hayatı seyretmenizden başka bir işe yaramaz. Sabır dedikleri şey de etrafınızdaki döngünün istediğiniz yere gelmesi ve olgunlaşmışıdır. işte buna zaman diyorlar. sabret biraz... zamana bırak...olacak bak göreceksin.. dedikleri şeyler hep bundan kaynaklıdır.
Emek ise biraz önce bahsetmiş olduğum döngünün içerisinde yer alıp, suyun akışını kendinize çevirmek için harcadığınız çabadır.
Çağımızın en büyük sorunlarından biri de disiplinsizlik. ör; Zayıflamaya karar veren birinin yukarıda bahsetmiş olduğum sabır olgusuna ve emeğe ihtiyacı vardır. işte bunları bir araya getirecek olan şey de emektir. Disiplin =sabır + emek + istikrar.
Mümin Sekman atalet duygusunu çok güzel açıklamıştır. "Atalet fizik biliminde "eylemsizlik hali", kişisel gelişim terminolojisinde "amaca yönelik eyleme geçmeme" demektir. Onlarca kişisel gelişim kitabı okuduğu halde, o kitaplarda anlatılanları uygulamayanların sorunu atalet içerisinde olmalarıdır. Yıllardır başarılı olmak için hayaller kuran, hedefler koyan, planlar yapan ama bir türlü ilk adımı atamayan kişilerin sorunu da atalet halinde yaşıyor olmalarıdır."
Üzerimde karabasanlar var. afakanlar basıyor beni ne yapmam gerektiğini biliyorum ama yapamıyorum dediğiniz oldu mu? kolumu bile kıpırdatmak içimden gelmiyor. evet insan her gün kendini enerjik hissetmeye bilir. sorunlarımızdan biri amaçsız olmamız. koyduğumuz hedeflerden ne çabuk da vazgeçer olmuşuz. iki gün sabrediyoruz. kendini bilmez biri çıkıyor. hop sinirler tavan yapıyor. gitti bizim hayaller. kimsenin sizi amacınıza gitmenizi engellemesine izin vermeyin. kimseyi sevindirmeyin. kendinizi sevindirin. bir işi başarmış olmanın keyfi hiçbir şeyde yoktur... hadi biraz azim. isteğince elimizden hiçbir şey kurtulmaz bizim....
Emek ise biraz önce bahsetmiş olduğum döngünün içerisinde yer alıp, suyun akışını kendinize çevirmek için harcadığınız çabadır.
Çağımızın en büyük sorunlarından biri de disiplinsizlik. ör; Zayıflamaya karar veren birinin yukarıda bahsetmiş olduğum sabır olgusuna ve emeğe ihtiyacı vardır. işte bunları bir araya getirecek olan şey de emektir. Disiplin =sabır + emek + istikrar.
Mümin Sekman atalet duygusunu çok güzel açıklamıştır. "Atalet fizik biliminde "eylemsizlik hali", kişisel gelişim terminolojisinde "amaca yönelik eyleme geçmeme" demektir. Onlarca kişisel gelişim kitabı okuduğu halde, o kitaplarda anlatılanları uygulamayanların sorunu atalet içerisinde olmalarıdır. Yıllardır başarılı olmak için hayaller kuran, hedefler koyan, planlar yapan ama bir türlü ilk adımı atamayan kişilerin sorunu da atalet halinde yaşıyor olmalarıdır."
Üzerimde karabasanlar var. afakanlar basıyor beni ne yapmam gerektiğini biliyorum ama yapamıyorum dediğiniz oldu mu? kolumu bile kıpırdatmak içimden gelmiyor. evet insan her gün kendini enerjik hissetmeye bilir. sorunlarımızdan biri amaçsız olmamız. koyduğumuz hedeflerden ne çabuk da vazgeçer olmuşuz. iki gün sabrediyoruz. kendini bilmez biri çıkıyor. hop sinirler tavan yapıyor. gitti bizim hayaller. kimsenin sizi amacınıza gitmenizi engellemesine izin vermeyin. kimseyi sevindirmeyin. kendinizi sevindirin. bir işi başarmış olmanın keyfi hiçbir şeyde yoktur... hadi biraz azim. isteğince elimizden hiçbir şey kurtulmaz bizim....
Başlıyorum...Kopar Zincirlerini Gülsarı
Sevgili dostlar; bu blog artık yazılarını özgürce burada ifade edecek. her gün biraz daha büyütüyor hayat bizi. biz yaşarken çevremizde ki her şey hareket halinde. İnsanlar, eşyalar, mekanlar.. Evlere bakıyorum hep ışıkları yanan evlere. her ev bir kadın demek ve her evin bir hanımı var. Herkesin kendi özel bahçesi evi. Dışardan bakıldığında evlere betondan başka bir şey görmüyoruz. Oysa ki neler yaşanıyor o evlerde. Düşünceler artık kaleme dökülmeli. Bazen insan kendini yalnız hisseder, zannedersin ki hayatta kimsem yok. Oysa sen hareket halindesin, sen nasıl gözlemliyorsan her şeyi. herkeste seni gözlemliyor. Yalnız değilsin. Hep derlerdi önce kendini sevmelisin ve kendine el uzatmalısın. Bunun doğru olduğunu yıllar sonra anlamak sanırım tecrübe dedikleri şey bu olsa gerek. Kopar zincirlerini gülsarı.. kitabının adı beni hep etkielemiştir. Kırgız yazar Cengiz Aymatov'u anarak başlamak istedim yazın hayatıma...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)